YÜKLENİYOR...

GÖCEK

Fethiye Göcek ve Çevre Hakkında Bilgiler

Göcek

Fethiye Körfezi içerisinde yer alan ve Göcek Koyu olarak anılan sahil bandında yoğunlaşmış bir yerleşim yeridir. Denize açılan Güney yönü hariç etrafı dik Toros dağlarıyla çevrili olan Göcek, bu dağların arasına sıkışmış sınırlı bir araziye sahiptir.

Göcek, içinde bulunduğu körfezin coğrafi yapısı nedeni ile sakin ve korunaklı bir liman görevi görmektedir. Birbirinden güzel sayısız koyları, irili ufaklı adaları ve turkuaz suları ile tatilciler ve deniz tutkunları için aranan tüm özellikleri bünyesinde barındırır. Göcek koyunun bu özellikleri açık deniz ve mavi yolculuk sevenlerin tekneleri için de mükemmel bir mola verme ve barınma noktası olmuştur. Bu ihtiyacı karşılamak üzere Göcek merkezinde 6 ayrı uluslararası marina bulunmaktadır.

Göcek, geçmişte Likya uygarlığının gelişmiş iki kenti olan Telmesos (Fethiye) ve Kaunos (Dalyan) arasında kalmış bir Likya yerleşimidir. Ne yazık ki birçok nedenden ötürü antik Kalimçe`den bugüne çok az yapı kalmıştır. Ana yerleşim alanı da net olarak tespit edilemediği için, herhangi bir kazı çalışması yapılmamıştır. Ana kaynak olan antik dönem yazarlarının da eserlerinde varlığı ve hikâyesi hakkında yeterli bilgi vermemesi yerleşimin geçmişinin sır olarak kalmasına sebep olmaktadır. Ancak koylarda ve Fethiye yolu üzerinde rastlanan kaya mezarları, anıt mezar ve hamam görülebilir. Ayrıca Tersane Adası`nda antik ve yakın dönemden kalma kalıntılar bulunmaktadır. Bölgenin coğrafi yapısı dikkate alındığında mitolojide yer alan Daidalos ve Ikarus efsanelerinin de Göcek`te geçtiği düşünülebilir. Göcek`ten tekne turları ile ulaşılan Kapıdağ yarımadası üzerinde ise Krya, Lisai ve İydai antik kentleri bulunmaktadır. Ulaşım zorluğu nedeni ile bu antik yerleşimlerde de kazı yapılamamıştır. Ancak bu yerleşimlerden günümüze görülebilir kalıntılar ulaşmıştır.

Göcek adının dört olaydan ortaya çıkabileceği varsayılmaktadır. Birinci varsayım köçekliktir. Eskiden yörede yapılan düğün ve eğlencelerde bölgeye köçek getirilirmiş. Bilindiği üzere, kadın giysileri giyerek çalgı önünde oynayan erkeklere köçek denir. Rodos`tan getirildiği söylenen bu köçekler, yöre çalgıcılarının müzikleriyle oynar ve yarenlik ederlermiş. Bu eğlence tarzı yörede uzun süre devam etmiş. Köyün adı çevre yerleşim birimlerinde `Köçekli` olarak anılmaya başlamış. Köçekten oluşan `Köçekli` adı sonraları halkın pek hoşuna gitmemiş. Bu ismi garipsemeye başlamışlar. Hatta bu yüzden düğünlere köçek getirmekten bile vazgeçmişler. Bölge hakkında küçümser konuşmalar sebebiyle köyün adı, `Göcek` olarak değiştirilmiş. Diğer bir varsayım ise `göç` kavramıdır. Bölge halkı, yayla ve kışlaklara her yıl bahar aylarında toplu, uyumlu ve törenli göç ederler, sonbaharda da geri dönerlermiş. Göç zamanı yaklaştıkça halk arasında; göç zamanı ve göçer sayısı gibi durumlar konuşulur ve tarih belirlenir. Tüm hazırlıklar tamamlanır. Bir gün önceden haberleşilir. Sabahın alaca karanlığında yükler hayvanların sırtına yüklenir. Hayvanlar sürülür. Göçe katılanlar birbirlerine; “Göç zamanıdır, haydi GÖÇEK” diye seslenerek yola koyulurlar. İşte bu `Göçek` sözcüğünün sonradan köyün adı olduğu söylenir. Bu varsayım halk arasında en güçlü olanıdır. Bir karış boya gelmiş ekine GÖCEK denilir. Bu Göcek adı için bir çıkış noktası olacağı gibi denizin karaya çok fazla girip saklandığı yere de Göcek denilmektedir. Halikarnas balıkçısının kitabında da bol bol Fethiye Göcek’i olarak bahsedilir. Önemli olan bu güzide yerin `Göcek` adıyla, Türkiye ve dünya üzerinde hak ettiği yeri almasıdır. Bunu da başarmıştır.

Daidalos mozaiğinde, 6 figür yer alıyor. Pasiphae, kızı Ariadne, Daidalos ile sohbet eden Trophonios, ahşap yontan İkaros. Sağ alt köşede Minos Boğası`nın kesik başına ok tutan Eros, sağ üst köşede ise Labyrinthos Saray`ı bulunuyor. Daidalos mozaiğinde yer alan Minos Boğası Öyküsünde, Pasiphae Girit Kralı Minos`un karısı, tanrı Helios ile Perseis`in kızı olduğu belirtilir. Poseidon`un, kurban edilsin diye Minos`a gönderdiği ak boğaya Pasiphae aşık olur ve boğa ile birleşebilmek için, Daidalos`a tahtadan inek heykeli yaptırır. Sanki canlıymış gibi duran heykelin içine girer ve gebe kalarak Minos Boğası`nı doğurur. Minos Boğası, insan bedenli, boğa başlı bir canavarmış. Kral Minos, bu korkunç yaratığı öldürmek ister. Ancak yüreği buna dayanamaz ve sonunda çözüm olarak gün ışığına çıkmayacak bir yere hapsedilmesine karar verilir. Böylece mimar Daidalos`a Labyrinthos Sarayı yaptırılır. Minos Boğası`na da her yıl 7 delikanlı ve 7 genç kız, kurban olarak verilmiş. Theseus Girit`e Minos Boğası`nı öldürmeye geldiğinde, Pasiphae`nin kızı Ariadne kendisini görmüş ve aşık olmuş. Minos Boğası`nın bulunduğu bin bir dehlizli Labyrintos`ta kaybolmaması için, Daidalos`un önerisiyle Ariadne Theseus`un eline bir yumak iplik vermiş. Theseus da karışık ve karanlık dehlizlerde ilerledikçe yumağı açıp ipliği yere bırakıyormuş. Canavarı öldürdükten sonra çıkış yolunu ona bu iplik göstermiş. Sonra da Ariadne`yi kaçırıp, Naksos Adası`na varmışlar.

İlk Uçan Adam Efsanesi

Azra Erhat`ın Mitoloji Sözlüğü`nde, Theseus`a Labyrinthos`a girip çıkması için Ariadne`ye bir yumak iplik kullanmasını Öneren Daidalos`un Theseus`un başarısında parmağı olduğunu öğrenince, Kral Minos buna Çok kızdığı belirtiliyor. Kral Minos, Daidalos`u, oğlu İkaros ile birlikte kendi inşa ettikleri Labyrinthos`a kapatmış. Daidalos, oradan çıkmanın çaresini de bulmuş. Kuşların pencerelere bıraktıkları tüyleri ve arı peteklerindeki balı kullanıp, İkaros ile kendisine birer çift kanat yapmış. İkisi de böylece uçup gitmişler. İkaros, dünyada ilk uçan adam olarak ün bırakmış. Daidalos, uçmadan önce oğluna ne çok alçaktan uçmasını ne de fazla yükselip güneşin ışıklarına yaklaşmamasını söylemiş. Ancak, havalandıktan sonra İkaros babasının bu sözünü unutmuş, başarısından dolayı gurura kapılmış ya da hava sarhoşluğuna tutularak yükseldikçe yükselmiş, güneşin ışığına aldırmamış, giderek doğayı yenmek, özgürlüğe kavuşmak sevinci ile Helios`u hor görme suçunu da işlemiş. Güneş tanrı, onun kanatlarını tutan balmumunu eritmiş, İkaros da denize düşmüş ve boğulmuş. Bu nedenle Ege`de Sisam Adası`nın çevresindeki denize İkaros Denizi denmiş.

Göcek'e Ulaşım

Karayolu ile Ulaşım:

Göcek bölgesine Burdur, Antalya ve Muğla’ya bağlanan otoyollar aracılığı ile ulaşabilirsiniz. Bunun yanında Ankara, Bursa, İzmir, İstanbul ve Antalya gibi şehirlerden Fethiye’ye otobüs seferleri bulunmaktadır.

Havayolu ile Ulaşım:

Göcek, Dalaman Havalimanı’ndan sadece 23 km uzaklıktadır. Dalaman Havalimanı’na indikten sonra bir araba kiralayabilir veya transfer hizmeti satın alarak Göcek’e ulaşabilirsiniz.

Denizyolu ile Ulaşım:

Göcek’e keyifli bir yolculuk ile ulaşmak istiyorsanız denizyolunu tercih edebilirsiniz. Dünyada yat turizminin merkezlerinden biri olarak kabul edilen Göcek Limanı, dünyanın her yerinden gelen ve yat ile seyahat eden kimselerin sıklıkla tercih ettiği bir noktadır. Göcek’e keyifli bir yolculuk ile ulaşmak istiyorsanız denizyolunu tercih edebilirsiniz. Dünyada yat turizminin merkezlerinden biri olarak kabul edilen Göcek Limanı, dünyanın her yerinden gelen ve yat ile seyahat eden kimselerin sıklıkla tercih ettiği bir noktadır.

Aktiviteler

Göcek`te tenis, yelken, dalış, sörf, trekking yapabilme imkanlarınız vardır. Aynı zamanda bisiklet kiralayabilirsiniz. Haftalık tatillerinizde çocuklarınız için düşünebileceğiniz yelken eğitimi için tüm detayları Göcek Yat Kulübü’nden alabilirsiniz. Göcek Yat Kulübü Spor Derneği, 04 Ocak 1999 tarihinde, Göcek’te yelken sporunu geliştirmek, bu spora olan ilgiyi arttırmak, yaygınlaştırmak, bu konuda çocuklara ve gençlere eğitimler sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bu amaçla; Göcek Yat Kulübü ; her yıl geleneksel olarak 2 Yat Yarışı Haftası düzenlemektedir. Mayıs ayı içerisinde "Göcek Yarış Haftası – 19 Mayıs Gençlik ve Spor Kupası" ve Kasım ayı içerisinde "Sonbahar Yarış Haftası – 10 Kasım Atatürk Kupası".

12 Adalar Tekne Turu (Mavi Tur)

Doğanın insana sunmuş olduğu en mükemmel hediyelerden biri olan Göcek’e geldiğinizde yapabileceğiniz en mükemmel aktivitelerden biri 12 Adalar tekne turuna katılmaktır. Türkiye’nin hatta Akdeniz’in en muhteşem sahillerinden biri olan Göcek’te muhteşem doğa ile kucaklaşma imkânı bulacaksınız.
12 Adalar yat turuna katıldığınızda otelden alınıp tur sonunda tekrar otelinize bırakılacağınız bir hizmet satın almış olursunuz. Göcek 12 Adalar yat turu ile muhteşem bir gün geçirirken Fethiye Körfezi’nin muhteşem koy ve adalarında eşsiz doğa nın keyfini de çıkartacaksınız. 12 Adalar tekne turu, mavi ve yeşilin ahenkle dans ettiği Göcek’ten başlar ve Akdeniz’in muhteşem koylarında geçen keyifli saatlerin ardından yine Göcek’te sona erer. 12 Adalar tekne turu boyunca doğa harikası pek çok ada göreceksiniz.
Her biri kendine has isimlerle anılan bu adalardan bazıları Kızıl Ada, Zeytin Adası, Yassıcalar, Tersane, Domuz Adası ve Şövalye Adası’dır. Adaların yanı sıra Fethiye’nin harika koylarını da ziyaret edebilirsiniz.

Kızıl Ada

Ziyaretçileri eşsiz gün batımı ile cezbeden Kızıl Ada, adını gün batımı sırasında kızıl renge dönüşmesinden almıştır. Adanın güney ucunda bulunan deniz feneri ziyaretçilere nostaljik ve romantik anlar yaşatır. Deniz feneri, özellikle fotoğrafçıların ilgisini çekmektedir

Katrancı Adası

Katrancı Adası, Fethiye’ye kamp yapmak için gelen doğaseverlerin en sık ziyaret ettiği yerlerden bir tanesidir. Bu adada herhangi bir otel veya işletme bulunmamaktadır. Bu özelliği ile Katrancı Adası, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için vazgeçilmez bir yerdir. Katrancı Adası ayrıca hobi balıkçılığı için de önemli noktalardan bir tanesidir. Her tarafı çam ağaçları ile çevrili olan Katrancı Koyu Fethiye’den yaklaşık olarak 15 km uzaklıktadır.

Göcek Adası

Göcek 12 Adalar tekne turuna katılan herkes Göcek adasını ziyaret etmelidir. Göçek’in doğal bir liman olmasında en önemli faktör olan Göcek Adası’nın sahip olduğu nefis koylara tekneyle kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Göcek Adası koyları adanın konumu nedeni durgun ve rüzgarsız bir havaya sahiptir. Bu yüzden etrafındaki koylar tekne ziyaretlerinde sıklıkla tercih edilir. Yüzmeyi ve doğa ile iç içe, huzur dolu vakit geçirmeyi seven biriyseniz çam ağaçları ile kaplı doğa harikası Göcek Adası’nı kesinlikle ziyaret etmelisiniz.

Yassıca Adalar

Küçüklü büyüklü 5 adadan oluşan Yassıca Takım Adaları, 12 Adalar tekne turunun en sık ziyaret edilen yerlerinden bir tanesidir. Bu adalar, yatların en çok demirlediği noktadır. Yassıca Takım Adaları’nın ana adasının kuzey ucu, yüzme severler tarafından sıkça tercih edilmektedir. Bunun yanında bölgede değişik su sporları da yapılmaktadır. Yassıca Takım Adaları’nda oluşturan adalar doğa harikası dar boğazlar ile birbirinden ayrılmaktadır. Bu adalar arasında yüzerek yapacağınız seyahatler sizi kesinlikle tatmin edecektir. Yassıca Adalar’a gidecek olanlara en büyük tavsiyemiz mehtapta güzel anlar geçirmeleridir.

Zeytin Adası

Halil Adası olarak da bilinen Zeytin Adası, Yassıcalar’da bulunan tek özel mülk bölgesidir. Zeytin Adası’nda Osmanlı Dönemi’nden kaldığı tahmin edilen zeytin sıkma tesisi bulunmaktadır. Özel mülk olduğu için bu adaya gitmek maalesef yasaktır.

Tersane Adası

Göcek 12 Adalar yat turuna çıktığınızda görebileceğiniz en büyük ada Tersane Adası’dır. Tersane Adası, tarihi yapısı ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Tersane Adası’nda Akdeniz mimari özelliklerini yansıtan ve erken Roman dönemine tarihlenen yapılar bulunmaktadır. Tersane Adası ismini, geçmişte teknelerin bakım, onarım ve yapımına imkan tanıyan emniyetli, havuz benzeri şeklinden almıştır. 12 Adalar turu dendiğinde akla ilk gelen yerlerden biri olan Tersane Adası’nda tarım ve hayvancılık ile ilgilenen aileler bulunmaktadır. .

Domuz Adası

Domuz adası, ismini adanın yüksek bölgelerinde yaşayan domuzlardan almıştır. Fakat adanın son sahibi bir prens olduğundan Prens Adası olarak da anılmaktadır. Özel mülk niteliğindeki bu adanın çevresinde yatlar için uygun iskeleler bulunmamaktadır. Kapıdağ Yarımadası’na en yakın ada olan Domuz Adası özel mülk bölgesidir. Adanın kuzey bölgesinde bulunan Panço Koyu yatların demirlemek için sık tercih ettiği bir noktadır. Tersane Adası ve Domuz Adası arasında bulunan Akvaryum Koyu şnorkel dalış için en sık tercih edilen bölgelerden biridir.

Şövalye Adası

Şövalye Adası, Fethiye Limanı’nın kuzeyinde bulunmaktadır. Geçmişte adaya giriş, limanın kontrolü altında yapılmaktaydı. Bu durum adanın oldukça stratejik bir konumda olmasından kaynaklanmaktadır. Şövalye Adası, 15. Yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından kontrol altına alınmış ve uzun yıllar öyle kalmıştır. Adada bu dönemden kalan tarihi eserlere rastlamak mümkündür. Rodos Şövalyeleri döneminden kalan yapıların yanı sıra adada Roma döneminden kalan eski su sarnıçları, kale duvarları ve mozaik kalıntılar da ziyaretçi çekmektedir. Şövalye Adası’nda bir otel, iki apart otel, bir restoran, plajlar ve piknik alanları bulunmaktadır. Yaz döneminde sabah saat 10 ile akşam saat 7 arasında doğrudan adaya giden düzenli tekne dolmuş seferleri bulunmaktadır. Bunun yanında adaya 12 adalar yat turu ile de gitmek mümkündür. Sosyal hayatın da yoğun yaşandığı bu adada doğal güzelliklerin yanında sosyal etkinliklere katılmak isteyen ziyaretçiler için de pek çok seçenek bulunmaktadır.

Göbün Koyu

12 Adalar yat turuna çıktığınızda ziyaret edeceğiniz duraklardan biri Göbün Koyu’dur. Denizin berraklığına hayran kalacağınız bu eşsiz koy, Fethiye’nin batısında bulunmaktadır. Ortalama 7-10 metre arasında derinliğe sahip olan Göbün Koyu, Fethiye Körfezi’nin diğer bütün koyları gibi sakin ve huzurlu sulara sahiptir. Göbün Koyu’nda yemek yiyebileceğiniz bir restoran da bulunmaktadır.. Göbün Koyu’nun yanında Mağaralı Koyu olarak anılan bir koy daha bulunmaktadır. Mağaralı Koyu’nda kayalıklar arasında bir mağara ve mağaraya giden yolda muhteşem yeşilliklerin içinden geçen bir merdiven bulunmaktadır. Söz konusu iki yapı da tamamen doğal ve etkileyicidir.

Bedri RAhmi Koyu

Bedri Rahmi Koyu, 12 Adalar yat turunun en popüler ziyaret noktalarından bir tanesidir. Likya ve Taşyaka Koyu olarak da anılan bu bölge Tersane Adası’nın tam karşısında bulunmaktadır. Bu koyun en dikkat çekici özellikleri doğal güzelliği ve tarihi yapısıdır. Ünlü Türk ressam Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun bu bölgeyi sıkça ziyaret etmesinden dolayı koya onun adı verilmiştir. Bedri Rahmi Eyüpoğlu 1973 yılında koya bir ziyareti sırasında burada bulunan bir kayaya balık resmi çizmiştir. Bu balık resmi hala insanları kendine hayran bırakmaktadır. Bu kaya burada yaşayanlar tarafından balık kayası olarak anılmaktadır. Bedri Rahmi Koyu durgun ve rüzgârsız bir havaya sahip olduğu için kampçılar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Koyun arkasında bulunan bolca zeytin çam ağaçlarından içeren orman ve kıyısındaki zakkum ağaçları koydan geçen yolcuları selamlamaktadır. Koy ‘un arka tarafında mezar vb. arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Bu kalıntılar koyun tarihi yapısını oluşturan en önemli yapılardır.

Kleopatra Hamamı

Cleopatra Hamamı olarak bilinen bu muhteşem koy, mavi ve yeşil ile aynı anda buluşabileceğiniz bir yerdir. Çam ağaçları ile kaplı bu ihtişamlı koyda mavinin her tonunu görebilmeniz mümkündür. Koyun güney tarafında bulunan tarihi kalıntılar değişik dönemlerde meydana gelen depremlerden dolayı zarar görmüştür. Efsaneye göre Cleopatra’nın Anadolu’ya gerçekleştirdiği ziyaretlerden biri sırasında Cleopatra’nın yakın arkadaşlarından bir tanesi ona hediye olarak bir hamam inşa etmeye karar verir ve bugün Cleopatra Hamamı olarak anılan yerde bir hamam inşa edilir. Hamamın bu koyda inşa edilmesinin sebebi bölgede pek çok sıcak su kaynağının bulunmasıdır. Koy sularının kalsiyum, magnezyum vb. mineraller açısından zengin olması cilt üzerinde olumlu etkiler bırakmasına yardımcı olur. Efsaneye göre Cleopatra’nın güzelliğinin arkasında bu koy ve suları bulunmaktadır.

Gemiler Koyu

Gemiler Koyu, zeytin ve çam ağaçları ile çevrili harika bir doğaya sahiptir. Koyun sağ tarafında St. Nicholas Adası bulunmaktadır. Gemiler Koyu’nda Bizans döneminden günümüzde ulaşan kalıntılar bulunmaktadır. Bu kalıntılardan yola çıkan tarihçiler St. Nicholas’ın bu adada yaşadığı kanısına varmıştır.

Oyuktepe Yarımadası

Fethiye Limanı’nın batı kısmında yer alan Oyuktepe Yarımadası’nda Aksazlar, Samanlık, Kuleli ve Boncuklu gibi pek çok koy bulunmaktadır. 7 km uzunluğunda sahile sahip olan bu koylar günümüzde dinlendirici yerler olarak kabul edilmektedir

Turunç Pınarı Koyu

Turunç Pınarı Koyu yatların sıklıkla ziyaret ettiği ve adını bölgede bulunan zengin turunçgil ağaçlarından alan bir koydur. Turunçgil ağaçlarının yanı sıra sahip olduğu pınarlar ile bu koy görülmeye değerdir.

Küçük Kargı Koyu

Kampçıların sıklıkla ziyaret ettiği Küçük Kargı Koyu, plajları ile ünlüdür. Sığla ağacı ile kaplı bu bölge piknik yapabileceğiniz ve keyifli vakit geçirebileceğiniz başlıca mesire alanlarından bir tanesidir. Küçük Kargı Koyu’na ulaşım minibüsler ile de sağlanmaktadır.

Sarsala Koyu

12 Adalar yat turu ile gidebileceğiniz koylardan bir tanesi de Sarsala Koyu’dur. Sarsala Koyu’nun plajı, kumlarının ince yapıda olması ve çevrede bulunan ağaçların sağladığı gölge bu koyun ziyaretçilerini cezbetmektedir. Günübirlik tatilcilerin sıklıkla tercih ettiği bu koy adeta bir cennet bahçesidir. Sarsala Koyu’nda herhangi bir otelin bulunmaması, doğanın zarar görmeden korunmasını sağlamıştır.

Ayten Koyu

Ayten Koyu, Göcek koylarının en güzellerinden bir tanesidir. Bu koya hem karadan hem de denizden ulaşım mümkündür. Etrafı çam ağaçları ile çevrili bu küçük koy, sıcak ve rahatlatıcı sulara sahiptir. Ayten Koyu ile ilgili dikkat etmeniz gereken nokta denizin taşlı olmasıdır.

İnlice Koyu

Göcek’e 3km uzaklıktaki İnlice’nin geniş plajı , büyüklüğüyle bilinmektedir. İnlice Koyu’nun Göcek’e oldukça yakın olması ve burada bir halk plajının bulunması insanların bu bölgeye akın etmesini sağlamaktadır.